Son yıllarda Türk hukuk sistemi, tarafların kendi çözümlerini üretebildikleri, daha hızlı, daha ekonomik ve daha barışçıl bir yol olan arabuluculuğu güçlü bir şekilde teşvik ediyor. Peki, sıkça duyduğumuz “ihtiyari arabuluculuk” ve “dava şartı arabuluculuk” nedir? Hangi durumlarda arabulucuya gitmek bir seçenek, hangi durumlarda bir zorunluluktur? Bu yazımızda, haklarınızı tam olarak bilmeniz ve uyuşmazlıklarınızı en etkin şekilde çözebilmeniz için arabuluculuk süreçlerini tüm detaylarıyla ele alıyoruz. Muğla’da, Seydikemer ve Fethiye ilçelerinde arabuluculuk süreçlerinin anlaşılması adına hazırladığımız yazımız aşağıda yer alıyor.
Arabuluculuk Nedir? Neden Bu Kadar Önemli?
Arabuluculuk, tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişi olan arabulucunun yardımıyla, tarafların uyuşmazlıklarını mahkemeye gitmeden, karşılıklı müzakere ederek dostane bir çözüme ulaştırmalarını amaçlayan bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (HUAK) ile hukuk sistemimize giren bu müessese, adalete erişimi kolaylaştırmayı, yargının iş yükünü azaltmayı ve toplumsal barışa katkı sağlamayı hedefler.
Arabuluculuğun temel prensipleri şunlardır:
- Gönüllülük (İrade Serbestisi): Taraflar, sürece katılmakta, devam ettirmekte ve sonuçlandırmakta serbesttir (Dava şartı arabuluculukta sürece başvuru zorunlu olsa da anlaşma zorunluluğu yoktur).
- Gizlilik: Arabuluculuk sürecinde paylaşılan bilgi ve belgeler gizlidir (HUAK Madde 4).
- Tarafsızlık ve Bağımsızlık: Arabulucu, her iki tarafa da eşit mesafede durur ve karar verme yetkisine sahip değildir (HUAK Madde 9).
- Kontrolün Taraflarda Olması: Uyuşmazlığın çözümüne ilişkin kararı taraflar kendileri verir.
- Anlaşma Serbestisi: Arabuluculuk sürecinde taraflar tamamen özgür şekilde anlaşabilirler. Bu aşamada Kanun hükümlerine uyma zorunluluğu dahi yoktur. Önemli olan tek husus tarafların tamamen anlaşmasıdır!
- İhtiyari Arabuluculuk: “Uyuşmazlık Çözümünde Özgür İrade”
“İhtiyari” kelimesinden de anlaşılacağı üzere, bu tür arabuluculukta taraflar, herhangi bir yasal zorunluluk olmaksızın, tamamen kendi istekleriyle uyuşmazlıklarının çözümü için bir arabulucuya başvururlar.
- Hukuki Dayanağı: Temel olarak 6325 sayılı HUAK’tır.
- Hangi Uyuşmazlıklar İçin Uygundur? Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri (yani sulh olabilecekleri) tüm özel hukuk uyuşmazlıkları için ihtiyari arabuluculuğa gidilebilir. Örneğin:
- Kira alacağı, tahliye gibi kira uyuşmazlıkları (dava şartı kapsamına girmeyenler)
- Maddi ve manevi tazminat talepleri (dava şartı kapsamına girmeyenler)
- Alacak talepleri
- Tapuya bir hakkın şerhi vb. talepler. (dava şartı kapsamına girmeyenler)
- Avantajları:
- Esneklik: Taraflar, arabulucuyu, süreci ve toplantı yerini kendileri belirleyebilir.
- Hız: Mahkeme süreçlerine göre çok daha hızlı sonuç alınabilir.
- Düşük Maliyet: Yargılama giderleri, bilirkişi ücretleri gibi masraflardan tasarruf edilir.
- İlişkilerin Korunması: Taraflar, düşmanca bir ortam yerine yapıcı bir diyalog kurarak ilişkilerini sürdürme şansı bulurlar.
- Dava Şartı Arabuluculuk: Mahkemeye Gitmeden Önceki Zorunlu Adım!
Hukuk sistemimizde bazı uyuşmazlık türleri için, dava açmadan önce arabulucuya başvurmak yasal bir zorunluluk haline getirilmiştir. Bu, “dava şartı” olarak adlandırılır ve yerine getirilmemesi halinde davanın usulden reddine yol açar.
- Hukuki Dayanağı ve Kapsamı:
Dava Şartı Arabuluculuğa Tabi Olan Bazı Uyuşmazlıklar:
- İş Uyuşmazlıkları: 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talepli davalarda arabulucuya başvurmak zorunludur.
- Süreç: Arabuluculuk faaliyeti, başvurudan itibaren üç hafta içinde sonuçlandırılır. Bu süre, arabulucu tarafından zorunlu hallerde en fazla bir hafta uzatılabilir.
- Ticari Uyuşmazlıklar: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 5/A maddesi gereğince, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleriyle ilgili ticari davalarda (örneğin, fatura alacakları, haksız rekabetten doğan tazminatlar, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar) arabulucuya başvurulması dava şartıdır.
- Süreç: Arabuluculuk faaliyeti, başvurudan itibaren altı hafta içinde sonuçlandırılır. Bu süre, arabulucu tarafından zorunlu hallerde en fazla iki hafta uzatılabilir.
- Tüketici Uyuşmazlıkları: 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 73/A maddesi uyarınca, değeri ilgili yıl için belirlenen parasal sınırın (2025 yılı için bu sınırları kontrol ediniz, örneğin ilçe veya il tüketici hakem heyeti başvuru sınırlarının üzeri) üzerindeki tüketici uyuşmazlıklarında (abonelik sözleşmeleri, ayıplı mal veya hizmetten kaynaklanan talepler vb.) arabulucuya başvurmak zorunludur. Tüketici hakem heyetinin görev alanına giren uyuşmazlıklar ile bazı istisnai durumlar bu kapsamın dışındadır.
- Süreç: Genellikle iş ve ticari uyuşmazlıklardaki sürelere benzer bir mantıkla işler, ilgili yönetmelikte detaylar belirtilir.
- Başvuru Nasıl Yapılır? Dava şartı arabuluculuk için başvuru, uyuşmazlığın konusuna göre yetkili mahkemenin bulunduğu yerdeki adliye arabuluculuk bürosuna yapılır. Arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise görevlendirilen yazı işleri müdürlüğüne başvurulur. Eğer sizi temsil eden bir avukatınız varsa, bu süreçleri avukatınız internet portalı üzerinden de 7/24 yürütebilir.
- Başvurulmamasının Sonucu Nedir? HUAK Madde 18/A-2 çok nettir: “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.”
Arabuluculuk Sürecinin Sonucu ve Anlaşma Belgesinin Gücü
İster ihtiyari ister dava şartı olsun, arabuluculuk süreci sonunda taraflar anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma bir “Anlaşma Belgesi” ile kayıt altına alınır. Bu belge, taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır. HUAK Madde 18 uyarınca, bu anlaşma belgesi, mahkeme kararı niteliğinde (ilam niteliğinde) bir belge haline getirilebilir. Bunun için taraflar, anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini mahkemeden talep edebilirler. Bu şerh verildiğinde, anlaşma belgesi tıpkı bir mahkeme kararı gibi icra daireleri aracılığıyla yerine getirilebilir.
Arabuluculuk Sürecinde Neden Bir Avukata İhtiyacınız Var?
Arabuluculuk, tarafların kendi çözümlerini bulmalarını amaçlasa da bu süreçte hukuki haklarınızı ve olası sonuçları tam olarak bilmek hayati önem taşır:
- Haklarınızın Farkında Olmak: Bir avukat, uyuşmazlığın hukuki boyutunu, talep edebileceğiniz hakları ve karşı tarafın olası argümanlarını değerlendirerek sizi bilgilendirir.
- Stratejik Hazırlık: Avukatınız, arabuluculuk müzakerelerine en iyi şekilde hazırlanmanızı sağlar.
- Etkin Müzakere: Müzakereler sırasında haklarınızı etkin bir şekilde savunur ve menfaatlerinizi korur.
- Anlaşma Metninin Denetimi: Varılan anlaşmanın hukuka uygunluğunu, ileride doğabilecek riskleri ve sonuçlarını değerlendirerek sizi yönlendirir. Özellikle dava şartı arabuluculukta sürelerin takibi ve anlaşma belgesinin ilam niteliği kazanması gibi teknik konularda avukat desteği kritiktir.
Sonuç
Arabuluculuk, modern hukuk sisteminin vazgeçilmez bir parçasıdır. İster bir tercih olarak ister yasal bir zorunluluk olarak karşınıza çıksın, bu süreci doğru anlamak ve etkin bir şekilde yönetmek, uyuşmazlıklarınızı adil, hızlı ve daha az maliyetli bir şekilde çözmenize olanak tanır.
Yasal Uyarı: Bu makale hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Her somut olay kendi özel koşullarında değerlendirilmelidir. Arabuluculuk süreci ve diğer hukuki sorunlarınızla ilgili olarak mutlaka bir avukata danışmanız tavsiye edilir.