Av.Ceren DÜNDAR

Yeni İnfaz Yasası
7550 sayılı Kanun Değişikliğinin İnfaz Hukukuna Getirdikleri

Hukuk sistemimiz, toplumun değişen ihtiyaçlarına ve güncel adalet anlayışına uygun olarak sürekli gelişim göstermektedir. Bu bağlamda, kamuoyunda “10. Yargı Paketi” olarak bilinen ve 4 Haziran 2025 tarihinde Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren 7550 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, infaz hukukunda önemli ve çarpıcı yenilikler getirmiştir.  Bu sebeple pek çok insanın bilmesi gereken bir konu oluşturmuştur.

Yazımızda, söz konusu Kanun’un infaz sistemine kazandırdığı başlıca değişiklikleri detaylıca inceleyerek, hukuk uygulayıcıları ve ilgililer için yol gösterici olmayı hedefliyoruz.

Kanun ile yapılan değişiklikleri dört ana maddede toplamak gerekirse bunlar:

  1. Maddi ceza hukukunda (Türk Ceza Kanunu ve başkaca kanunlarda düzenlenen suçlar) birtakım suçların cezaları artırıldı.
  2. Hapis cezalarının infazında denetimli serbestliğe ayrılmak için süreye ilişkin bir kısım yeni şartlar eklendi.
  3. Kez mükerrirlerin infaz rejimleri bu konudaki hükümlüler için iyileştirildi.
  4. Özel infaz usullerinin kapsamı genişletildi.

 

Denetimli serbestliğe ilişkin değişiklikler

Kanun, denetimli serbestlik ve koşullu salıverme sisteminde de önemli revizyonlar yapmıştır. Özellikle “girdi-çıktı” olarak bilinen uygulamanın sona erdirilmesi ve mükerrirlere yönelik yeni düzenlemeler dikkat çekicidir.

İnfaz düzenlemelerimize göre, denetimli serbestliğe ayrılmanın şartları:

  1. Açık ceza infaz kurumuna ayrılmak veya ayrılmaya hak kazanmak.
  2. Koşullu salıverilmeye 1 yıl veya daha az süre kalması.
  3. İyi halli olmak.

Olarak sıralanmaktaydı.

 

05.06.2025 tarihinde Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7550 s. Kanun ile, yukarıda sayılı şartlara: “5 günden az olmamak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar Ceza İnfaz Kurumunda geçirmesi gereken sürenin en az 1/10’ini ceza infaz kurumunda geçirmiş olmakşartı eklenmiştir.

Bu düzenleme ile, kamuoyunda “girdi-çıktı” olarak tabir edilen uygulama son bulmuş, bu vesile ile toplumda oluşan cezasızlık algısının önüne geçilmesi hedeflenmiştir.

Yeni düzenlemeyi bir örnekle somutlaştırmak gerekirse:

2012 yılında haberleşmenin gizliliğini ihlal (TCK 132) suçunu işlemiş, 1 yıl 6 ay kesinleşen cezası bulunan bir hükümlünün koşullu salıverilmeye esas süresi 1 yıl olup (suç tipi gereği 2/3) 7550 s. Kanun öncesi bu hükümlü, doğrudan denetimi hak etmekte idi. (Girdi-çıktı)

Yeni kanun değişikliği ile artık hükümlünün koşullu salıvermeye esas süresinin en az onda birini ceza infaz kurumunda geçirmiş olması şartı aranacağından, bu hükümlü 365/10= 36 gün cezaevi süresinden sonra denetimli serbestliğe ayrılma hakkını kazanır.

Sonuç olarak, artık hükümlüler ceza süreleri ne olursa olsun en az 5 gün olmak üzere, koşullu salıverilmeye esas sürelerinin en az 1/10’unu cezaevinde geçirdikten sonra denetimli serbestlikten faydalanabileceklerdir.

Bu düzenleme, yürürlük tarihi olan 05/06/2025 tarihinden önce işlenmiş suçlarda uygulanmaz.

Bu düzenleme, ceza infazının caydırıcılığını artırmayı ve infaz sistemine olan güveni pekiştirmeyi amaçlamaktadır.

  1. Kez Mükerrirlik Statüsü

Kanun, ikinci kez mükerrir olan hükümlüler için de koşullu salıverilme, denetimli serbestlik ve açık cezaevi imkanı getirmiştir.

Kanunun 14. Maddesi ile değiştirilen İnfaz Kanunu’nun 108.maddesinin yeni durumuna göre, ikinci kez mükerrir hükümlüler hakkında koşullu salıverilme oranı, süreli hapis cezalarında dörtte üç (3/4) olarak uygulanacak.

Öte yandan, açığa alma yönetmeliği m.8’de eş zamanlı olarak yapılan değişiklik ile bu hükümlülerin diğer şartlar gerçekleştiğinde açık ceza infaz kurumuna ayrılmalarının da yolu açılmış oldu.

Ayrıca bu hükümlüler koşullu salıverilme hakkına da kavuştuklarından, İnfaz Kanununun 105A maddesi anlamında denetimli serbestlik hakkına da dolaylı olarak kavuşmuş oldular.

  1. kez mükerrirlerin değişen statüsü ile ilgili olarak bir örnekle değişiklikleri somutlaştıralım: Örneğin; 2022 yılında işlemiş olduğu kasten yaralama (TCK 86,87) suçundan 4 yıl kesinleşen cezası bulunan Mehmet, 7550 sayılı kanun öncesinde, 2. Kez mükerrir olduğundan 4 yılın tamamını (1460 gün) kapalı ceza infaz kurumunda geçirirdi.

7550 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu: 4 yıl/4 x 3= 3 yıl koşullu salıverilmeye esas süresi olacak. Sonuç olarak, 1 ay kapalı + 1 yıl açık ceza infaz kurumunda + 1 yıl denetimli serbestlikte geçirerek infazını tamamlayacaktır.

            Oldukça önemli bir hususa dikkat çekelim. İşbu hükümlerin uygulanması için, hükümlünün iyi halli durumunun kurul kararı ile saptanması ve infaz hakimliğince iyi halin kabul edilmesi gerekir.

  1. kez mükerrir hükümlü bakımından koşullu salıverilmeye esas süreler:
  2. müebbet hapis cezası bakımından à 33 YIL,
  3. ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası bakımından à 39 YIL,
  4. birden fazla süreli hapis cezası mahkumiyetinde ise à 32 YIL lık matbu süreler öngörülmüştür. Yani, kanun değişikliği ile 2. Ve 1. Kez mükerrirlik aynı hukuki sonuçlara bağlanmıştır. Sadece süreli hapis cezaları bakımından 1. Kez mükerrirlikte ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre cezanın 2/3’ü iken, 2.kez mükerrirlikte cezanın ¾’üdür.
  5. kez mükerrirlere ilişkin bir diğer değişiklik ise geçici 10.madde avantajları hakkındadır. 2. Kez mükerrirler, COVİD izni bitiminde yürürlüğe giren geçici 10.madde avantajlarından yararlanamazlardı. Yapılan değişiklikle 10. Maddenin 8. Fıkrasındaki istisna 2.kez mükerrirler hakkında kaldırılmıştır. Böylece bu statüdeki hükümlüler, ilgili suç: terör, örgüt veya maddede sayılı Anayasal nitelikli suçlardan değilse, 31 Temmuz 2023 tarihinde kapalı ceza infaz kurumunda bulunmaları şartıyla 3 yıl erken açık cezaevi hakkından ve 3 yıl erken denetimli serbestlik hakkından yararlanabilecekler.

7550 sayılı kanun ile yapılan düzenleme, mükerrer suç işleyenlerin topluma yeniden entegrasyonu ve ıslahı konusunda yeni bir yaklaşım sunmaktadır.

Özel İnfaz Usullerine İlişkin Değişiklikler

7550 sayılı Kanun ile en dikkat çekici değişikliklerden biri, 5275 sayılı Kanun’un 110.maddesinde düzenlenen “özel infaz usulü” kapsamının genişlemesidir.

İnfaz rejimimizde hapsen infazın alternatifi olarak 3 ayrı özel infaz usulü bulunur. Bunlar:

  1. Geceleri infaz,
  2. Haftasonu infaz,
  3. Konutta infaz

7550 s. Kanun değişikliği ile her 3 özel rejimin kapsamı ciddi şekilde genişletilmiştir. Buna göre hükümlünün talebi üzerine:

  • Kasten işlenen suçlarda toplam 3 YIL,
  • Taksirle öldürme suçu hariç diğer taksirli suçlarda ise toplam 5 YIL

Veya daha az süreli hapis cezasının, geceleri/hafta sonları infazı mümkün olabilecektir.

Konutta İnfaz:

Öte yandan konutta infazda, infaza konu cezanın üst süresi kayda değer şekilde genişlemektedir. Buna göre mahkumiyete konu suç nedeniyle doğmuş zararın aynen iade / suçtan önceki hale getirme / tazmin suretiyle tamamen giderilmesine dair hukuki sorumlulukları saklı kalmak üzere;

    • Kadın hükümlüler ve 65 yaşını bitirmiş kişiler için toplam 3 yıla kadar hapis cezaları,
    • 70 yaşını bitirmiş kişiler için toplam 4 yıla kadar hapis cezaları,
    • 75 yaşını bitirmiş kişiler için toplam 5 yıla kadar hapis cezaları,
    • 80 yaşını bitirmiş kişiler için ise toplam 6 yıla kadar hapis cezaları, infaz hâkimi tarafından konutta infaz edilebilecektir. Bu düzenleme, özellikle yaşlı ve kadın hükümlülerin cezaevi koşullarından olumsuz etkilenmelerini önlemeyi amaçlamaktadır.

Tedavi Öncelikli Konutta İnfaz:

            Kanun, ağır hastalık veya engellilik sebebiyle cezaevi koşullarında yaşamını sürdüremeyen ve toplum güvenliği bakımından tehlike arz etmeyen kişilerin cezalarının da konutta infazına olanak sağlamıştır. Bu hükümlülerin durumları, yılda bir kez sağlık kurullarınca incelenecek ve infazın devamına ilişkin karar verilecektir. Bu düzenleme, insan onuruna yaraşır bir infazın sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası mahkumları bu imkandan muaftır.

Özel İnfaz Usullerinde Denetimli Serbestlik:

Özel infaz usullerinde koşullu salıvermeyle birlikte denetimli serbestlik de uygulanabileceği belirtilmiştir. Ancak, denetimli serbestlik koşullarına aykırı davrandığı için açık ceza infaz kurumuna gönderilenlere özel infaz rejimi uygulanmayacaktır. Ayrıca özel infaz usulüne son verilmesi halinde bile bu usulde geçen sürelerin infazdan sayılması gerekir.

Elektronik Takip Mekanizması:

Toplam cezası 10 yılı aşan hükümlüler için elektronik cihazla takip imkanı getirilmiştir. Bu, konutta infaz edilen hükümlülerin denetimini sağlamak ve toplum güvenliğini temin etmek amacıyla hayata geçirilen modern bir infaz yönetimidir.

Ceza Miktarında Artış Yapılan Suçlar

7550 sayılı Kanun, bazı suç tiplerinde uygulanan cezaların alt ve üst sınırlarında artışa gitmiştir. Bu değişiklikler, suçla mücadelede daha caydırıcı bir infaz politikası benimsendiğini göstermektedir.

  • Teşebbüs Suçları: Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 87/1. maddesinde düzenlenen hallerde hapis cezası on yıldan on dört yıla kadar, TCK 87/3’e giren hallerde ise alt sınırı on dört yıl olarak belirlenmiştir.
  • Tehdit Suçu (TCK m. 106): Tehdit suçunun nitelikli hallerinde (silahla, kişinin kendisini tanınmayacak hale koymasıyla vb. işlenmesi) uygulanan cezanın üst sınırı beş yıldan yedi yıla çıkarılmıştır.
  • Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu (TCK m. 179/3): Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullananlara uygulanacak hapis cezasının alt sınırı üç aydan altı aya yükseltilmiştir.

Çocuk Hükümlülere Yönelik Yeni İnfaz Modeli

Çocuk hükümlülerin infazında, eğitim ve ıslah odaklı bir yaklaşım benimsenmiştir. Kanun, çocuk hükümlüler için eğitimevleri öngörmektedir.

  • Kasıtlı suçlarda 3 yıla kadar,
  • Taksirli suçlarda 5 yıla kadar hapis cezası alan çocuklar doğrudan eğitimevine alınabilecektir.

Bu düzenleme, çocukların cezaevi ortamının olumsuz etkilerinden korunarak, eğitim ve rehabilitasyon yoluyla topluma yeniden kazandırılmalarını hedeflemektedir.

Diğer Önemli Değişiklikler

  • Hafta Sonu veya Geceleyin İnfaz Usulü: Kasten işlenen suçlarda 1 yıl 6 aydan 3 yıla, taksirle işlenen suçlarda (taksirle öldürme hariç) 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezaları için bu infaz usulünün kapsamı genişletilmiştir.
  • Kanun Yollarına Başvuruda Parasal Sınırlar: İcra ve İflas Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda yapılan değişikliklerle, kanun yollarına başvuruda parasal sınırın, davanın açıldığı veya şikayet başvurusunun yapıldığı tarihteki miktara göre belirleneceği hükme bağlanmıştır. Bu, Anayasa Mahkemesi’nin ilgili kararı doğrultusunda yapılan önemli bir düzenlemedir.

Sonuç

7550 sayılı Kanun, infaz hukuku alanında kapsamlı ve çağdaş bir dönüşümü beraberinde getirmiştir. Özellikle konutta infazın genişletilmesi, denetimli serbestlik rejimindeki yenilikler ve çocuk hükümlülere yönelik özel infaz modeli, insan odaklı ve ıslah edici bir adalet anlayışının yansımasıdır. Öte yandan, belirli suçlardaki ceza artışları ise suçla mücadelede caydırıcılığın önemini vurgulamaktadır. Bu değişikliklerin, infaz sistemimizin etkinliğini artırması ve adaletin tecellisine daha güçlü bir katkı sağlaması beklenmektedir. Avukatlar olarak, bu yeni düzenlemelerin müvekkillerimiz üzerindeki etkilerini yakından takip etmek ve hukuki süreçleri bu doğrultuda yönetmek büyük önem taşımaktadır.

Bu makale, 7550 sayılı Kanun’un infaz hukukuna getirdiği temel yenilikleri özetlemekte olup, her somut olayın kendine özgü koşullarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini hatırlatmak isteriz. Konuya ilişkin daha detaylı bilgi ve hukuki danışmanlık için avukatınızla iletişime geçebilirsiniz.

Bilgilerinizi Bırakın, Sizi Arayalım!

    Bize Ulaşın
    Telefon

    0507 029 00 49

    e-M@il

    info@cerendundar.av.tr

    Adres:

    Cumhuriyet Mh. İnönü Cd. No: 66/5 Seydikemer / Muğla

    Yapay Zeka Hukuk Danışmanı Chatbot Sanal Asistan